Concorde Yanılgısı & Halo Etkisi: İki Düşünsel Tuzak

Remel Öney
Remel Öney
145 Görüntülenme
Concorde Yanılgısı & Halo Etkisi: İki Düşünsel Tuzak

Hayatta aldığımız kararlar her zaman hedeflediğimiz kadar rasyonel olmuyor.


Zihnimiz enerji tasarrufu yaparken, bazen bazı bilişsel yanılgıların etkisi altına girer.

Söz konusu yanılgılar, bizi yanlış değerlendirmeler yapmaya sevk edebilirler.

Bilişsel tuzakların en yaygınlarından ikisi Concorde yanılgısı ve Halo etkisidir.


1. Concorde Yanılgısı 

Concorde yanılgısı, artık mantıklı olmasa da, bir işe, ilişkiye veya projeye geçmişte yapılan yatırım (para, zaman, emek) nedeniyle devam etme eğilimidir.

Bir diğer adı, batık maliyet yanılgısıdır.


“Concorde” ismi nereden geliyor ?

1960’lı yılların sonunda iki havayolu şirketi, Concorde adında bir süpersonik uçak projesine milyarlarca dollar yatırım yaptı.

Projenin ticari açıdan, düşünüldüğü kadar kârlı olmayacağı anlaşıldıktan sonra “Ancak çok yatırım yaptık…” düşüncesiyle yatırım yıllarca sürdürüldü. 

Halbuki zararın neresinden dönülse, kârdı.

Concorde projesi, büyük maddi kayba yol açmış ve vakit israfına sebep olmuştur.


Günlük hayata uyarlarsak:

Artık tatmin etmediği, eskisi gibi hissettirmediği ve olmadığı hâlde, “Onca yıl emek verdim” iç sesiyle bir ilişkiye devam etmek.

Zarar etmekte olan bir yatırımı, “O kadar maddi kaynak harcadık” diyerek sürdürmek .

Artık ilgi duymadığınız bir kursu, ödemiş olduğunuz yüklü kayıt ücreti ya da seçim sürecinin katılığı sebebiyle bırakmamak ve vakit kaybetmeye devam etmek.

Çoğunlukla bu yanılgının temelinde, kaybetme korkusu vardır. Zihin, geçmişteki yatırımın karşılığını alamayacağını bilse de, konumunu muhafaza etmeye yönelir.

Sağlıklı kararlar, geçmişten bağımsız olarak gelecekteki olası fayda üzerinden değerlendirme yaparak alınır.

Bazen zarar etmiş olmak, istediğimizi alamamış olmak, bulunduğumuz yeri terk edip ilerleyemememizin ana sebebi olabiliyor.


2. Halo Etkisi

Halo etkisi, zihnimizin insanlar hakkındaki algısını çarpıtan bir bilişsel yanlılıktır. Bir kişi hakkında güçlü bir olumlu -ya da olumsuz- izlenim oluşturduğumuzda, o kişinin diğer özelliklerini de aynı bakış açısıyla değerlendirme eğiliminde oluruz. Bu durum, gerçekleri olduğu gibi görmemizi engelleyebilir.

Örneğin, çok saygı duyduğunuz veya sevdiğiniz birinin olumsuz bir davranışından haberdar olduğunuzda, bu bilgiyi önceden oluşmuş olumlu izleniminiz nedeniyle önemsizleştirebilirsiniz. Zihniniz, “O aslında iyi biri, kötü bir niyetle yapmamıştır…” gibi açıklamalarla halihazırdaki izlenimini korumaya çalışır.


Halo etkisini ikiye ayırabiliriz:

Duygusal halo etkisi: Sempatik bulduğumuz veya kendimize yakın hissettiğimiz bir kişiyi diğer özellikleri açısından da olumlu değerlendirme eğilimi.

Bilişsel halo etkisi: Hakkında olumlu şeyler duyduğumuz birinin, tanımadığımız halde, diğer yönlerinin de olumlu olduğunu varsayma eğilimi.


Günlük yaşamdan örnek verirsek:

Çok başarılı bir avukatın, otomatik olarak bazı ahlaki değerlere sahip olduğuna inanmak; karizmatik bir liderin iyi niyetli olduğunu varsaymak; iyi bir doktorun “iyi” bir eş veya baba olacağını düşünmek vb.

Halo etkisi, beynin hızlı ve sezgisel karar verme eğiliminden doğar. Zihnimiz, bilişsel yükü azaltmak amacıyla insanları kategorize etmeye yönelir. Bu yönelimin bir sonucu olarak, tek bir olumlu -ya da olumsuz- özellik söz konusu kişiye ilişkin genel algımızı orantısız bir şekilde etkileyebilir.

Boşlukları doldurmayı seven zihnimiz, bazen bu yolda karşımızdakini idealize eder ve bu durum bizi, muhatabımızı gerçekten tanımaktan alıkoyar.

“Bugün yeniden başlasaydınız neler gözlemlerdiniz? Seçimleriniz aynı kalır mıydı?” 


Düşüncelerinizi özgür bırakma cesareti gösterin.

'Fırsat kaçırıyormuş hissi', genellikle fırsat kaçırdığınızın değil, manipülasyon altında olduğunuzun bir işaretidir.


“Bir insanın zekâsı kaldırabileceği belirsizliklerin sayısıyla ölçülür.” – Immanuel Kant




kapak görseli: Golconde, René Magritte



Etiketler:concorde yanılgısı nedirhalo etkisi nedirbatık maliyet yanılgısıdüşünce yanılgılarıkarar verme hatalarıstereotiplermanipülasyon