Kaygılı-Kaçıngan (düzensiz) Bağlananlara Tavsiyeler

İhtiyaçlarınızdan bahsetmeyip, sınırlarınızı bildirmemeniz, ilişkilerinizin sevginin ya da aşkın bitmesiyle değil, kaosun katlanma eşiğinizi aşmasıyla sonlanmasına sebep oluyor.
.
Bir ilişkide neyi istemenin veya nerelerde sınır koymanın “normal” olduğuna karar verin, olmazsa olmazlarınızı belirleyin; kendi doğrularınızı oluşturun.
.
Belki önünüzde örnek alabileceğiniz, model bir ilişki olmadı ama artık, kendi fikirsel aidiyetinizi oluşturmanız gerekiyor.
.
Aksi takdirde ilişkinizin rutinine yerleşecek olan huzursuz atmosfer, paylaşımı azaltmanıza sebep olacaktır.
.
Ne kök ailenizde gözlemlediğiniz kalıplar ne de önceki ilişkilerinizdeki iletişim biçimi yürürlükte…
.
Davranış biçimimizi değiştirmemekte ısrar ederken, farklı tepkiler almayı bekleyemeyiz değil mi?
.
Bırakın hayatınızda sizi sevebilmek için çaba sarf eden insanlar olsun.
.
Yakınlık kurma isteğiniz sebebiyle insanların olumsuz yanlarını hoş görmeye çabalıyor olabilirsiniz.
Bunu yaparken tek taraflı emek sarf ediyorsunuz, dolayısıyla vazgeçmeniz zorlaşıyor.
.
İnsan; çaba, emek, zaman harcayıp maddi manevi yatırım yaptığı alanlardan daha zor uzaklaştır.
Akışına bırakın, gidişat sizi ikna etsin; yakınlık kurma ihtiyacınız ve duygusal boşluklarınız değil.
.
Her zaman maksimumunuzda olma çabanız, sizin için ilişkiyi yorucu kılan etkenlerden biri.
.
Kaygılı-kaçıngan bağlanma stili, kontrol ihtiyacıyla yakından ilişkilidir.
.
Doğal hâlinizi göstermekten çekinmeyin.
Kendiniz olamamak ruhsal ve fiziksel açıdan yorucudur ve aslında, otantiklik kadar çekici bir şey yoktur.
.
Karşınızdaki kişinin, sizin hakkınızdaki olası düşünceleri üzerine düşünmek yerine kendi deneyiminizi inceleyin : “Onu bir daha görmek istiyor muyum ?”
.
Kendinize karşınızdaki tanımak için zaman tanıyın, ilişkileri hemen etiketlemek mecburiyetinde değilsiniz.
.
Biraz belirsizlik bırakabilirsiniz, kaçırılan bir “fırsat” yok.
Sizin için neyin iyi olduğuna dair esnek olun.
.
Düzensiz bağlananlar, gerçek duygularıyla aralarına paravan koyma eğilimi gösterirler.
Bu durum ayrılık halinde, yaşadıkları duygusal acıya erişimlerini kısıtlar ve yas süreçlerinin de düzensizliğine sebep olur.
.
Ne ilişkiyi ne de kaybı tam anlamıyla yaşayabilirler, dolayısıyla bir türlü bitiremezler.
.
Duygusal acı, yaşananları ve yaşananlara dair ne hissettiğimizi tam anlamıyla kavrayabilmeyi gerektirir.
Depresyon bizden yavaşlamamızı, dinlememizi ve uyumlanmamızı, hayatımıza yeni bir yön katmamızı talep eder.
.
Acıyı olduğu hâliyle deneyimlemek, kaybı işleme almamızı, kayıtlara geçmemizi sağlar.
.
Kaygılı-kaçıngan bağlanma stilindeki bireyler, hem yaşadıkları olayların gerçekliğini, hem de bu olaylara verdikleri duygusal tepkileri çarpıtma eğilimi gösterirler.
.
Şayet yaşananları filtreliyor ya da hislerimizi bastırıyorsak, gerçek duygularımıza erişmek ve bu süreci yürütmek zorlaşır. Dürüst olmaya, içsel diyaloğunuzdan başlayın.
.
Anlaşılmamaktan yakınırken, kendinizi anlatmayı reddetmek de bir nevi kaçınganlık değil midir ?
.
Olumsuz benlik algınız sebebiyle gerçek kimliğinizi saklıyor ve daha derinlerde bir yerlerde sevilmeye layık olmadığınızı düşünüyor olabilirsiniz.
Belki de anlaşıldığınız takdirde, dönüşeceğiniz kişi ile yüzleşme fikri sizi korkutuyordur.
.
Duygularınıza isimler veriyor oluşunuz onları gerçekten hissederek ifade ettiğiniz anlamına gelmez:
Adlandırmak, duygularınızla aranıza mesafe koymanın bir yolu da olabilir.
.
Utanç duygusu sırlar vasıtasıyla sadece dizginlenir ama empatiyle iyileştirilir.
İzin verin; belki siz de kendinizi tanısanız daha çok seversiniz.
.
Bağ kurduğunuz, güvenip içinizi açtığınız tek kişi sevgiliniz olmasın.
.
Kaygılı-kaçınganların zaaflarını gösterdikleri, kendilerine gerçekten yaklaştırdıkları sınırlı sayıda arkadaşları vardır. Bu durumun bir sonucu olarak, ihtiyaç duyduklarında destek alabilecekleri kişi sayısı da sınırlıdır.
.
Düzensiz bağlananlar, romantik ilişkilerde, arkadaşlık ilişkilerine kıyasla daha derin ve samimi olduklarından;
yargılanmadan kabul görme ve desteklenme ihtiyacı hissettiklerinde genellikle refleks olarak -eski ya da güncel- sevgililerine yönelirler.
.
Arkadaş ortamında sadece dinleyen olmayın.
Siz de anlatın, mümkünse içinizi açabileceğiniz birileri olsun.
Bu, sevgilinizin -kısa zamanda- her şeyiniz olmasının önüne geçer.
.
İlişki taktiklerini bir kenara bırakın.
.
Romantik ilişkilerde herkes bir raddeye kadar manipülasyona açıktır, dengesiz -hatta patolojik- davranışlar kısa vadede merak ve çekim uyandırabilir, fakat uzun vadede kazanç sağlamazlar.
Zaten, kendinizi olmadığınız biri gibi göstererek elde ettiğiniz ürün de üstünüze uymaz.
.
Zihniniz, bu davranışlarınıza uyum sağlamaya çalışırken ruhsal dengeniz sarsılabilir veya bağlanma sorunları olan insanları kendinize çekebilirsiniz.
Bu tarz ilişkilerin, terk edilme, reddedilme korkularınızı ve güvensizliklerinizi derinleştirme olasılığı vardır.
.
Gerçek varlığınız en çekici olanıdır.
Dürüst olun, özgün olun.
.
Modlar arasındaki geçişleri neyin/nelerin tetiklediğini tespit edin.
.
Kaygılı ya da kaçıngan moda geçişiniz kendiliğinden olmuyor.
Bir şey oluyor ve kaygılı ya da kaçıngan modunuz yürürlüğe giriyor.
Bu geçişleri neyin, nelerin tetiklediğini fark edin.
.
Geçişler arasındaki tetiklenme noktalarını gözardı etmeniz bir nevi kopuşa sebep oluyor ve otomatik tepkiler veriyorsunuz.
.
Muhtemelen bir sonraki perdede gözünüzü açtığınızda, bu ilişkiyi sabote edecek hamlelerin çoktan yapılmış olduğunu fark ediyorsunuz.
.
Kendi duygularınızla bağlantınız zayıfken hayatınıza birini almak gerçekten zordur.
.
Fantezilerinizi keşfedin, hayalleriniz ne içeriyor ? Neler düşünürken yakalıyorsunuz kendinizi ?
Tekrar eden temalar ya da duygular dikkatinizi çekiyor mu ?
.
Hepimizin kendisinden daha zeki bir bilinçdışı var:
Layık olduğumuzu düşündüklerimizi yaşıyoruz.
.
.
Görsel: Rafał Olbiński